İletişim tarih öncesi çağlardan itibaren insanlar için vazgeçilmez bir unsur olmuştur. Kimi zaman mağara duvarına çizilen bir resim, dikilen bir taş, kimi zaman ise çıkarılan bir ses karşı tarafa mesaj vermek için yeterli bir araç görevi görmüştür. Eski zamanlardan bu yana insanlar sırlarını gizli ve güvende tutmak için şifreli mesajlara, şifreli mesaj yazma ve çözme sanatlarına güvenmişlerdir.
Asırlar boyunca bir taraftan kitle iletişim araçları gelişirken bir taraftan da iletişimin gizliliği her dönemde önemli bir kıstas olmuş ve zamanın şartlarına göre önlemler alınmıştır. Örneğin tarih öncesi çağlarda kullanılan “Tamtam” adı verilen vurmalı çalgı konuşma dili öncesi kullanılıyor ve iletişimin gizliliği için şifreli vuruşlar ile gönderilen sesli mesajların başkaları tarafından anlaşılmasının önüne geçiliyordu.
Hayvanlar da bir iletişim aracı olarak kullanılmış ve özellikle posta güvercinleri M.Ö 300 yıllarında kullanılarak tüm ülkeyi kapsayan bir haberleşme ağı oluşturulmuştur. Cengiz Han’ın da seferlerinde de haberleşme amaçlı posta güvercini kullandığı bilinmektedir. Hatta güvercinler ekonomik casusluk için kullanılmış ve tüccarların büyük kârlar elde etmelerine bile vesile olmuştur. Suriye’de avlanırken vurduğu güvercinin kanadına bağlı bir mektup bulan tüccar, mektupta İngiltere’de rağbet edilen bir ürünün yokluğundan bahsedildiğini anlayınca vakit kaybetmeden ucuz fiyatla söz konusu ürünü İngiltere’ye sevk ederek önemli miktarda kazanç sağlamıştır.
Fiziksel olarak düşman gözlerinden bir mesajı gizlemek yerine, her iki tarafın açıkça görebileceği ancak sadece şifre çözmeyi bilen kişilerin okuyabileceği bir dilde iletişim kurmak için şifreleme sanatı olarak bilinen kriptografi ortaya çıkmıştır.
Kriptografi tekniği alt dalında bulunduğu Kriptoloji biliminin aksine, matematiği direkt olarak kullanmadan kriptoloji tekniklerini ve uygulamalarını kullanarak herhangi bir veriyi şifreleme, yani encrypt etme işlemidir.
Kriptoloji bilimi, aslında temel olarak Kriptografi ve Kriptanaliz kavramlarını da içerisinde bulundurur ve Matematik bilimini kullanarak şifreleme (encryption) & şifreyi çözme (decryption) işlemlerinin arkasındaki mantığı araştırır. Kriptolojiye en basit tabirle şifre bilimi diyebiliriz.
Şöyle ki; bir mesajı şifrelemek için gönderenin bir algoritma olarak bilinen bazı sistematik yöntemleri kullanarak içeriği değiştirmesi gerekir. Orijinal metin bazı yöntemlerle karıştırılarak şifreleme yapılabileceği gibi şifreli mesaja uygun bir metin yazılarak da şifreleme yapılabilir.
Grekliler döneminde Spartalılar, ahşap silindir bir kutunun etrafına dolanan bir deri şerit yardımıyla “Tırpan” adı verilen bir cihazı, gizli mesajlar için kullanmıştır. Normal şartlarda alakasız olarak görünen bu cihaz, doğru hizalandığı taktirde şifreli mesajın okunmasına yardımcı olmuştur. Bu harf karıştırma tekniği, aktarım şifresi olarak da bilinirdi. Sezar tarafından komutanları ile gizli mesajlaşma için kullanılan ve bir ikame yöntemi olarak da bilinen sezar şifreleme yöntemi de kullanılmıştır.
Diğer taraftan Osmanlı Devleti, ülke içinde güvercin yoluyla yapılabilecek casusluğu önlemek amacıyla gereken tüm tedbirleri de almayı ihmal etmemiştir. Dâhiliye Nezareti’nden Aralık 1914 tarihinde gönderilen yazıda, “Nezaret, güvercinler vasıtasıyla yapılan casusluğun önünü almak için ordunun geçeceği mahallerde şüpheli şahısların hanelerinde bulunan güvercinlerin yok edilmesini ve güvercinlerle haberleşmeye teşebbüs eden kişilere gerekli uyarı ve ikaz yapıldıktan sonra da güvercin beslemeye devam ettikleri anlaşılırsa, şüpheli kişilerin divân-ı harbe verilmesini” emretmektedir.
Rusya daha çok Almanya ve Avusturya casuslarını, böyle güvenliği ilgilendiren haberleşme vasıtalarından istifadeden men etmek için yabancı memleketlerden gelen güvercinlerin Rusya’ya sokulmasını yasaklamakla işe başlamıştır. Bununla beraber güvercin posta şubelerinin genişletilerek teşkilatlandırılması işi ile de ciddi anlamda meşgul olmuştur. Hatta Rusya İstanbul’da Beyoğlu’nda bulunan Rusya Sefarethanesinde posta hizmetlerinde kullanılmak amacıyla bir posta güvercinlik şubesi açmak istemiştir.
En popüler şifreleme tekniklerinden biri de hiç şüphesiz Alman Scherbius tarafından icat edilen Enigma ismini verdikleri şifreleme yöntemiydi. Bir daktiloya benzeyen bu cihaz, 26 harften ve 26 pinden oluşmaktaydı. Her harf arka planda farklı pinlere bağlıdır ve basılan harflerin ardından bu pinler yanıp söner. Uzmanlar da gönderilen şifreleri çözebilirdi.
Asırlar önce haberleşmenin gizliliği ve güvenlik ihlaline neden olması sebebiyle yabancı ülkelerden gelen güvercinleri yasaklayan Rusya geçtiğimiz yıllarda devlet memurlarının WhatsApp, Viber, Pryvate, Silent Circle ve Telegram gibi mesajlaşma uygulamalarını kullanmasını ve dosya transferini yasakladı.
Rus yetkililer özellikle Telegram uygulamasını şiddet yanlısı radikaller tarafından kullanıldığını iddia etse de işin özünde kontrol edilemeyen bir mesajlaşma trafiği ve farklı ülkelerin elinde bulunan istihbarat aracını ulusal güvenlik riski sebebiyle mahkeme kararı ile yasaklamıştır. Bu durum sadece Rusya özelinde değildir. ABD, Çin, İran, İsrail, BAE gibi birçok ülkede bu tarz erişimin veya kullanımın kısıtlandığını görmekteyiz.
Demek ki her dönem devletler haberleşme güvenlikleri için tedbir almışlardır ve almaya da devam edeceklerdir. Haberleşmenin gizliliğinin tam olarak sağlanmasının yolu yerli – milli çözüm ve ürünlerden geçmektedir.
Kaynak: Cybermagonline
İlk yorum yapan olun