Bilişime Yön Verenler: John McCarthy Kimdir

 

İlk olarak 1956 yılında Dortmund konferansında John McCarthy tarafından dile getirilen yapay zeka kavramı, günümüze değin elde ettiği değişimle, bilgisayar mühendisliği alanında önemli araştırma alanlarından biri ve tartışmasız bu yüzyılın ilk yarısından itibaren teknolojinin itici gücü olarak kabul edilmektedir. Amerikalı  bir bilgisayar bilimci ve bilişsel bilimci olan John McCarthy, Yapay zekâ terimini ve Lisp programlama dilini icat etmiş, çok kullanıcılı zaman paylaşımlı sistemlerinin gelişmesinde öncü rol oynamıştır. Özellikle sembolik yapay zeka araştırmalarına öncü ve yönlendirici katkılarda bulunmuştur.

Sağlık alanında yapay zeka üreten Türk şirketi yatırım aldı

Yapay zekanın tanımı arasında sayılabilecek, öğrenme, akıllı tahminlerde bulunma, karmaşık problemleri çözme, değişken koşullara uyum sağlama, farklı insan dili ve deneyimlerine adapte olma gibi özellikleriyle yapay zeka, başta eğitimde bilginin yönetimi olmak üzere doğrudan eğitim ve öğretim sürecine katkı basamağında da yer almaktadır. Oldukça başarılı bir eğitim hayatı olan ve zekasıyla çevresindekileri şaşırtmayı her zaman başaran McCarthy’nin bilişim dünyasına katkıları bizim boyumuzu aşacağa benziyor. Sadece yapay zeka alanında değil bu gün yazılım ve kodlama alanına da oldukça katkı sağlamış olan McCarthy’i gelin birlikte tanıyalım.

Lisp programlama dilinin ve yapay zekanın mucidi John McCarthy hayatını kaybetti

McCarthy’i 1927 yılında Boston’da İrlandalı baba ve Yahudi bir annenin çocuğu olarak doğdu. İki yaşındayken California’ya taşındılar. Sağlık sorunları nedeniyle okula geç giden John için bu durum hiç bir problem teşkil etmedi. Üstün zekası ile liseden 2 yıl erken mezun oldu. Kendi kendine üniversite kitaplarından ileri matematik öğrenen John, Caltech’te ilk iki yıl ileri matematik derslerinden muaf tutuldu, ancak beden eğitimi derslerine devam etmediği için üniversiteden atılınca asker olmaya karar verdi. Daha sonra aynı üniversiteye tekrar kabul edildi ve 1948’de matematik bölümünden mezun oldu. Princeton Üniversitesi’nde matematik doktorasını tamamladı. Kısa süre Dartmouth, MIT ve Princeton üniversitelerinde görev yaptıktan sonra Stanford Üniversitesi’nde 1962-2000 yılları arasında matematik profesörü olarak çalıştı. . Bilgisayar bilimleri alanında en prestijli ödül olan Turing Ödülü, 1971’de Yapay Zeka ve Bilişim alanına katkılarından ötürü McCarthy’e verildi.

Yapay Zeka Fikrinin Doğuşu nasıl olmuş derseniz, tarihi yüzlerce yıl öncesine uzanır. O dönemlerdeki yapay zeka kavramı, henüz bilgisayarlar olmadığı için günümüzden farklıydı elbetteki. İnsanlar, yüzyıllar boyunca hareket eden ve bazı işleri yapabilen basit robotlar üretmeyi hayal ettiler. Bazı Çin, Mısır ve Yunan efsanelerinde bu tür robotların varlığı anlatılır. Abbasiler döneminin tanınmış kimyacısı El Cabir’in de akıllı robotlar yaptığını anlatan kaynaklar vardır. El Cezari’nin 1200’lerin başında yazdığı kitapta detaylı çizimlerini verdiği mekanik saatlerde küçük robotlar vardı. Bu mekanik robotlar el ve kollarını oynatıp müzik çalabilmekteydi. Efsaneler ve sonraki mekanik robotlar, insanların düşünebildiği ve üretebildiği her dönemde, yapay zekaya sahip makineler yapma isteğini gösterir. Fransız matematikçi ve filozof Rene Descartes, 1637’de insan gibi düşünebilen bir makinenin asla yapılamayacağını söylemiş olsa da bilim ve teknoloji geliştikçe gelişmiş akıllı robotların yapılacağı inancı güçlenmiş ve ilk bilgisayarların 1940’larda ortaya çıkmasıyla bu beklenti daha da artmıştır. 1950’de Turing; bilgisayarların insan gibi davranmayı öğrenebileceğini ve bilgisayarlarla uzaktan iletişim kuran bir insanın, kendisiyle konuşan bir makineyi insandan ayırt etmesinin mümkün olamayacağını öne sürmüştü. Bir makine, uzaktaki bir insanı kendisinin insan olduğuna inandırırsa Turing testini geçmiş sayılacaktı. Bu hipotez, günümüz teknoloji çağında ”Ben bir robot değilim” mottosuyla, karşımıza çeşitli web sitelerinde çıkan CAPTCHA nın ortaya çıkış hikayesi aslında ve yavaş yavaş Turing’in öne sürdüğü hipotez pratiksel teknoloji alanında da denenmeye ve kendini göstermeye başladı.

Turing Testini Geçen İlk Yazılım Goostman Oldu

Yapay zeka Turing testini geçti… - Samet Gürgen

Bu hipotez 2014 yılında Turing testini geçebilen ilk yazılım olan  ve 13 yaşındaki bir çocuğun kişiliğini taşıyan, bilgisayar programcıları Rus Vladimir Veselov ve Ukraynalı Eugene Demchenko tarafından geliştirilen Eugene Goostman isimli bir yazılım ve Turing testini geçen ilk yapay zeka olma özelliğini taşıyor. Sanal ortamda bir kişinin gerçek mi ya da bilgisayar tarafından yönetilen bir yazılım mı sorusuna cevap arayan Turing testinde sorulan soruların cevaplarına göre jüriler oy veriyor ve toplamda yüzde 30 ve üzerinde oy alabilen yapay zeka Turing testini geçmiş sayılıyor. Ancak bugüne dek yapılan hiçbir testte bu oran aşılamamış ve yeni yazılımlar türetilerek bu test geçilmeye çalışılmıştı. Ancak iki yazılımcının geliştirdiği Goostman isimli yazılım jüriden yüzde 33 oranında oy alarak Turing testini alt etmeyi başardı ve 13 yaşında bir çocuğun kişiliğini taşıyan yapay zeka zorlu testi aşabilen ilk yazılım oldu. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunmuş olan Veselov, inandırıcı bir karakter geliştirmek için çok uğraştıklarını dile getirmiş, uzmanlar ise Turing testinin aşılmış olmasından dolayı kaygılarını dile getirmişti. Uzmanlara göre Turing testini aşabilen yapay zeka geleceğin bilgisayar teknolojisiyle ilgili de önemli ipuçları veriyor ve özellikle siber suçlarla mücadelede yapay zekanın artık atlanamayacak derecede önemli bir husus olduğunun altını çiziyor.

Dünkü yazımızda Yapay Zeka Bilim Laboratuvarını McCarthy ile birlikte kurmuş olan Marvin Minsky‘den de bahsetmiştik sizlere. Laboratuvarın kurulmasından önce  J.McCarthy, II. Dünya Savaşı’nda askerlik yaparken matematik bilgisiyle Almanlar’ın şifrelerini çözmek istiyordu. Bilgisayarlar için özel programlar yazılabilirse bilgisayarların insan gibi düşünmeyi öğrenebileceğine inanmıştı. Askerlik sonrasında üniversiteden mezun olup doktorasını da tamamlayınca bu fikrini hayata geçirmeye karar verdi. Genç bir akademisyen olarak 1956’da “Yapay Zeka” adının ilk kez kullanıldığı ünlü “Yapay Zeka Üzerine Dartmouth Yaz Araştırma Projesi”nin Marvin Minsky ile düzenleyicilerindendi.

Öğrenme ve zekanın tüm özellikleri en ince detaylar ile tanımlanırsa, bilgisayarlar bunları simüle edebilir ve insan gibi düşünebilir

Konferansta yapay zekayı tanımlarken “Öğrenme ve zekanın tüm özellikleri en ince detaylar ile tanımlanırsa, bilgisayarlar bunları simüle edebilir ve insan gibi düşünebilir” demişti. McCarthy yıllar sonra bu açıklamayı erken yaptığını kabul etti ama ileride bunun gerçekleşeceğine inandığını ekledi. McCarthy, Turing testini geçecek bilgisayarlar için uygun yazılımların yazılacağına inanıyordu. Bu amaçla yapay zeka kavramını ortaya attı ve onun çabasıyla yapay zeka konusu bir bilim dalı olarak gelişti. Zekanın tanımı genellikle “öğrenebilmek, sebep-sonuç ilişkisi kurmak, kendi varlığının farkında olmak, iletişim kurmak, duygusal davranmak ve bilgiyi saklayıp gerektiğinde kullanmak” şeklinde yapılmaktadır. Günümüzde yapay zekaya sahip makineler, Turing testini geçemese de insan zekasının bazı özelliklerine sahiptir. Bazıları satranç oynamak, farklı dillerdeki konuşmaları anlamak, insan sesi ve el yazısını tanımak gibi özelliklere sahiptir. Deep Blue adlı bilgisayar, 1997’de dünya satranç şampiyonu G. Kasparov’u yenmişti.

Kasparov, IBM Deep Blue 2'ye Yenildi. 1997 | Kod5.org
Garry Kasparov ve IBM bilgisayarı Deep Blue’nin Satranç Turnuvası

McCarthy, Yaşamı Boyunca Yapay Zeka Projesi için Çalıştı

McCarthy’nin, yapay zeka fikrini ortaya attığı 1955’te, ABD ve Rusya arasındaki Soğuk Savaş hızlanmıştı. Bu nedenle ABD’de, Savunma Bakanlığı yapay zeka araştırmalarına büyük maddi destek sağladı. ABD, uzay yarışında Rusya’nın gerisinde kaldığı için yapay zeka alanında lider olmak istiyordu. McCarthy, doğru zamanda doğru bir bilim alanının kurulmasına öncülük etmiş oldu. MIT’de araştırmacı olarak çalışırken 1956’da ALGOL adlı programlama dilini geliştiren komitede çalıştı. Ardından Lisp programlama dilini yazdı ve daha sonra bu dilin uygulama sorunlarını çözen yöntemi geliştirip 1960’ta yayınladı. Lisp dili, yapay zeka programı yazanların en çok tercih ettiği dil oldu. Lisp dili, günümüze kadar sürekli gelişti ve ANSI Common Lisp, Emacs Lisp, Scheme ve Autolisp gibi lehçeleri yazıldı. Lisp programlama dili sayesinde ses tanıma teknolojisi geliştirildi ve İphone 4s cihazının kişisel yardımcı uygulaması ortaya çıktı ” Siri” . Bilgisayarlarda zaman paylaşımı fikrini 1961’de MIT’de iken McCarthy ortaya attı. Zaman paylaşımı sayesinde bilgisayar kullanım maliyetleri düştü ve 1990’larda internetin yaygınlaşması hızlandı. Elektronik ortamda alışveriş yapma olanağı sağlayan e-ticaret fikrini 1970’lerde McCarthy ortaya atmıştı. Stanford’da 1965’te Yapay Zeka Laboratuvarı’nı kurdu ve 1980’e kadar başkanlığını yaptı. Yapay zeka konusunda otuz doktora tezi yönetti.

Stanford's John McCarthy, seminal figure of artificial intelligence, dies at 84

Yapay Zeka Distopyası mı Ütopyası

Günümüzde Yapay Zeka teknolojisinin attığı temel üzerinde yükselen Nesnelerin İnterneti, Derin Öğrenme ve Makine Öğrenimi gibi teknolojilerle beraber Yapay Zekanın Altın Çağı’nda yaşıyoruz. Sanayiden eğlence dünyasına kadar farklı sektörlerde kendine yer bulan yapay zeka sayesinde bu alanda oluşan devasa veri havuzu çok daha iyi bir şekilde analiz edilip, işlenebiliyor. Bu doğrultuda hedef kitlelerine ya da müşterilerine “güdümlü hizmet” sunan iş, eğlence, sağlık ve sanayi dünyası tam manasıyla kabuk değiştiriyor.

Otomasyon sistemleri, sesli yanıt sistemleri, e-ticaret, yapay zekalı çağrı merkezleri, servis robotları, savunma sanayinde olan teknolojik gelişmeler ve dahası… Yapay zekanın geleceğinde distopik kurgularda yer alan felaket senaryolarının mı yoksa tamamen insanlığın gelişimine yönelik tahayyül edilmesi güç ütopyaların mı yattığını zaman gösterecek.

 

 

Kaynaklar: https://abainnolab.com/dunden-bugune-yapay-zeka/

http://www.uralakbulut.com.tr/wp-content/uploads/2012/12/yapayzeka/

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1174773

 

Yazımızı Nasıl Buldunuz?