Siber zorbalık nedir?
Kişinin elektronik iletişim araçlarını kullanarak belirli bir zaman içerisinde veya sürekli olarak, kendisini savunma gücüne sahip olmayan bir kişi ya da gruba yönelik olarak kasıtlı bir şekilde psikolojik, sosyal, sözel veya görsel saldırgan davranışlardır. Siber zorbalıkta; bilgisayar ve cep telefonu gibi iletişim vasıtaları kullanılarak gönderilen elektronik verilerle bireylerin tehdit edilmesi, küçük düşürülmesi, gruptan dışlanması, ayrımcılığa maruz kalması şeklinde olabilmektedir.
İlk olarak Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’da baş gösteren siber zorbalık son 10 yılda tüm dünyada ciddi bir problem haline geldi. Eğitim İstatistikleri Ulusal Merkez (National Center For Education Statistics)’in 2011 yılında yaptığı araştırmaya göre Amerika Birleşik Devletleri’ndeki okullarda rapor edilen siber zorbalığa maruz kalma oranı %12,8 olarak tespit edildi. Yapılan diğer bir araştırmada siber zorbalığın erkek çocukları arasında daha yaygın olduğu ve kız çocuklarının zorbalığa daha çok maruz kaldığı tespit edildi. 2016 yılına gelindiğinde ise Dicht The Label’ın -zorbalığa karşı kurulan İngiliz kökenli yardım kuruluşunun- yaptığı araştırmaya göre sadece Birleşik Krallık’da yaşayan ve yaşları 12 ile 20 arasında değişen gençlerin yaklaşık 2,9 milyonunun zorbalığa maruz kaldığı açıklandı.
Yetersiz yaptırımlar da her geçen gün can alıyor
Bu konudaki en büyük örnekleri Amerika, İngiltere gibi internet kullanımın oldukça yoğun yerlerde görüyoruz. Son 10 yıldır bu konuda artan vakalardan bazıları ne yazık ki intiharla sonuçlandı.
18 yaşında olan Jessica Logan, 2008 yılında kendi rızasıyla çektiği çıplak fotoğraflarını erkek arkadaşına gönderdi ve sevgilisinden ayrıldıktan sonra fotoğrafları tüm okula yayılmakla kalmadı, üzerine sevgilisinin Facebook, MySpace hesapları üzerinden de paylaşıldı. Bu psikolojik baskıdan kurtulamayan Jessica Logan intihar etti ve bu olay sonrası, Ohio Eyaletinde 2012 yılı Şubat ayında 116 numaralı Jessica Logan Yasası (Jessica Logan Act) kabul edildi. Bu kanunla siber zorbalıkla mücadele konusunda detaylı düzenlemeler yapıldı.
19 yaşındaki Tyler Clementi isimli üniversite öğrencisinin, erkek arkadaşıyla cinsel içerikli görüntüsü kaydedilerek Twiter hesabı üzerinden paylaşıldı, kendisi ile alay edilen Tyler Clementi 22 Eylül 2010 tarihinde George Washington köprüsünden atlayarak intihar etti. Bu olay sonrası da 2011 yılı Mayıs ayında siber zorbalıkla mücadele için Tyler Clementi Yükseköğretim Anti-Taciz Yasası (Tyler Clementi Higher Education Anti-Harassment Act) hazırlandı ancak ifade özgürlüğünü engelleme endişesi taşıdığından yasaklandı.
Avustralya’da yaşayan 14 yaşındaki lise öğrencisi Şeniz Erkan da 2012 yılında yaşadığı siber zorbalık sonrasında Melbourne şehrinde tren raylarına kendini attı. Avustralya televizyonlarının günlerce haber yaptığı olayla ilgili konuşan Şeniz’in ağabeyi Aykut Erkan, “Facebook dahil tüm hesaplarına girmişler. Onun adıyla herkese iğrenç mesajlar atmışlar. Cep telefonuna da tehdit, baskı mesajları gelmiş” diye açıklamada bulundu. Dönemin Avustralya Başbakanı Julia Gillard, Şeniz’in intiharı üzerine hükümetin kamu sistemleri için kurduğu siber-savunma sistemini ‘sanal zorbalığa’ karşı savaşla görevlendirdi.
Siber zorbalıkta ayrıca intihar olaylarıyla sonuçlanmayıp kişilerin psikolojilerini bozan birçok olayda görülmektedir. Örneğin; geçtiğimiz yıl Michael Jackson’ın kızının ağlayarak Youtube üzerinden videolarını yayınlaması ya da ünlü isimlerin (Miley Cyrus, Rihanna) bir bir sosyal medya hesaplarında gönderme yapan mesajlar yayınlamaları da siber zorbalığın artık ne kadar rahatsız edici bir boyuta geldiğine işaret.
Önlemler neler olmalı
Siber Zorbalık Araştırma Merkezi (Cyberbullying Research Center) kurucusu aynı zamanda Florida Atlantik Üniversitesi’nde görevli Prof. Dr. Sameer Hinduja aileler için şunları öneriyor;
– Çocuğun duygudurumu öncelikli olmalı.
– Aileler okulla işbirliği halinde olmalı: Veli toplantılarına katılım sağlamalı, öğretmenlerin gözlemlerine kulak vermeli.
– Gerekli görüldüğü durumlarda sosyal medya hesaplarında (Facebook Instagram, Snapchat, Twitter gibi) bildirimler yapıp, problemli yorumların kaldırılması için önlemler alınmalı.
– Ebeveynler çocuklarını dinleyip, onlarla konuşmalı; sorunun ne olduğunu tam olarak öğrenmeli.
– Kanıt toplanmalı: Problemli olduğu görülen her türlü yorum, emoji ve görüntünün ailelerde belgeli olması gerekli. Mail, ekran görüntüsü ya da çıktı olarak toplanması önerilmekte.
– Profesyonel yardım alınmalı. Siber zorbalığa maruz kalan kişinin uzman biri tarafından sunulacak yardıma ihtiyacı olabileceği unutulmamalı.