Neuralink Projesi İçerikli Türkiye Anketi

 

Elon Musk’ın, insan beynine çip yerleştirebilmeye odaklandıkları bir proje olan Neuralink‘i tanıtmasıyla, proje tüm dünya da büyük bir yankı uyandırmıştı. İhtimallerin ve endişelerin yanı sıra merak da uyandıran Neuralink projesi ile ilgili, Türkiye’de yaşayan insanların bakış açılarını öğrenebilmek adına, online araştırma şirketlerinden DORinsight geniş çaplı bir araştırma yürüttü.

Hitay Holding grup şirketleri topluluğundan olan online araştırma şirketi DORinsight, ‘İnsanlığın Geleceği‘ konulu online araştırmasını, 9-14 Eylül 2020 tarihleri arasında gerçekleştirdi. Araştırmaya Türkiyenin farklı bölgelerinden, A-B-C1-C2-D olarak kategorilendirilmiş farklı sosyo-ekonomik düzeylerden 2 bin 873 kişi katıldı. Araştırma kapsamında öncelikle sorgulanan şey Neuralink projesinden haberdar olma durumuydu. Ankete göre proje katılımcılarının yüzde 74’ü Neuralink projesinden haberdar olduğunu, yüzde 26’sı ise projeden haberdar olmadığını belirtti.

Başlıca Tepki Heyecan Ve Endişe Oldu

Elon Musk’ın yürüttüğü Neuralink projesi dünya çapında nörobilimde çığır açacak bir gelişim olarak değerlendirilirken, insan beyniyle bilgisayarı birbirine bağlayan ve tek potada birleştiren Neuralink çip teknolojisi projesine tüm dünya genelinde verilen tepkiler çoğunlukla benzer kategorilerde olmuş ve bu tepkiler; heyecan, umut ve endişe olarak ortaya çıkmıştı. DORinsight da ‘İnsanlığın geleceği‘ araştırmasında, Türkiye çapında, geniş bir yelpazenin çatısı altındaki farklı sosyo-kültürel gruplara sorular yönelterek ”Türk Toplumunun Projeye Dair Tutumunu” değerlendirmeye odaklandı.

Araştırmanın sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 57’si Neuralink projesiyle beynin karmaşık yapısının deşifre edilebileceğini düşünüyor. Araştırmada önemli bir farklılık kadın ve erkek gruplarının projeyi olumlu bir şekilde destekleme noktasında gözlendi. Kadın katılımcıların Neuralink projesiyle insan beyninin deşifre edilebileceği olgusuna daha sorgulayıcı ve endişeli yaklaştığı gözlendi.

Bu projenin katılımcılardaki duygu temelli etkileşimleri sorgulandığında da heyecan ve endişe duygusunun başlıca tepkiler olarak yer aldığı gözlendi. Yani Neuralink projesi katılımcıları hem heyecanlandırıyor hem de endişelendiriyor. Katılımcıların yüzde 45’i bu projenin kendilerini heyecanlandırdığını, yüzde 43’üyse endişelendirdiğini ifade etti. Hiçbir şey hissetmediğini belirtenlerin oranıysa yüzde 12 oldu.

%60 Güvende Hissetmeyeceklerini Belirtti

İnsan beyninin şifrelerinin çözülerek, günümüz teknolojisindeki hastalıkların beyne çip takılarak tedavi edici olma ihtimali katılımcıların projeden heyecan duymasının en önemli nedeni.

Katılımcılara heyecan duymalarının nedenleri sorulduğunda ise katılımcıların yüzde 65’i sağlık ve tıp teknolojilerinde kullanılacak olmasından, yüzde 59’u engellilerin hayatını büyük çapta değiştirebilme ihtimalinden, yüzde 50’si her alanda öğrenme becerilerinin artacağından ve yüzde 31’i ise insanların düşüncelerini okuyabilmenin artık mümkün olabileceğinden dolayı heyecanlı olduklarını dile getirdi.

Öte yandan projeye dair çok büyük endişe kaynakları da var. Projenin endişelendirdiği katılımcılara nedenleri sorulduğundaysa katılımcıların yüzde 60’ı düşüncelerini kimsenin okumasını istemediklerini çünkü bu durumda kendilerini güvende hissedemeyeceklerini belirtti.

Yüzde 58’i hükümetlerin halkların beynini kendi istedikleri gibi yönlendireceklerini düşünmelerinden, yüzde 50’si kişisel verilerinin güvende olacağına düşünmediklerinden, yüzde 47’si ise siber korsanların pek çok amaç için beyinlerini ele geçirip kötüye kullanabilme ihtimalinin olduğunu düşündükleri için Neuralink ve benzeri teknolojilerin kendilerini endişelendirdiğini ifade etti.

Projeye Gönüllü Olur Musunuz ?

Neuralink projesi hayata geçerse Alzheimer, otizm ve felç gibi birçok hastalığa çare bulunabileceği en önemli umut kaynağı. Daha şimdiden ABD’de uygulamalar için gönüllüler bulunduğu biliniyor. Peki Türkiye’den beynine çip takılması için gönüllü çıkar mı?

DORinsight’ın yapmış olduğu araştırmaya göre katılımcıların yüzde 77’si Neuralink projesinin insanlar üzerinde denenmeye başlandığında kendilerinin gönüllüler arasında yer almayacaklarını söyledi.

Beyne takılacak bu çip sayesinde sağlıkla ilgili çığır açan gelişmeler olabilmesi durumunda katılımcıların yüzde 30’u izin vereceğini, yüzde 47’si bu teknolojinin üzerlerinde uygulanmasına hiçbir koşulda izin vermeyeceğini, yüzde 23’ü ise kararsız kaldıklarını belirtti.

Yapay zeka İnsanlığa Yararlı Olacak Mı ?

Yapay zeka, giyilebilir teknoloji, biyoteknoloji insanlığın geleceğinde bugünkünden çok daha fazla yer edinecek. ‘İnsanlığın geleceği‘ araştırması Türkiye’deki insanların bu teknolojiler hakkında ne kadar fikir sahibi olduğunu ve ne talep ettiklerini de araştırdı. Araştırmaya katılanların yüzde 37’si yapay zeka kullanılan, deri altı/ giyilebilir çip teknolojileriyle ilgili bilgi sahibi olduklarını belirtiyor.

Katılımcıların yüzde 48’i bu teknolojilerle beyinlerine çip yerleştirilirse bugünkünden daha sağlıklı, daha mutlu, daha başarılı ve daha güvende olmayacaklarını, yüzde 22’si bugünkünden daha sağlıklı, daha mutlu, daha başarılı ve daha güvende olacaklarını yüzde 30’u da bu konuda herhangi bir fikri olmadığını belirtti.

Önümüzdeki 10 yıl içinde yapay zekanın insan üzerindeki etkileri hakkında fikirleri sorulduğunda katılımcıların yüzde 54’ü insanlık için birçok avantaj sağlarken fiziksel ve zihinsel zararı olacağını ve kişisel haklara zarar vereceğini düşündüklerini ifade etti. Katılımcıların yüzde 26’sıysa yapay zeka teknolojilerinin insanlığı geliştireceğine ve her alanda avantaj sağlayacağını belirtti. Her 5 kişiden 1’i ise yapay zekanın insanlığın sonunu getireceğini inandığını söyledi.

Huhuki Düzenleme Gerekli mi ?

Bir diğer endişe faktörü bu gelecek teknolojilerinin hükümetler tarafından zorla uygulatılmak istenebileceği konusu. Araştırmaya katılanların yüzde 31’i yapay zeka kullanılan, deri altı/ giyilebilir çip teknolojilerinin yakın zamanda insanlara zorunlu olarak uygulatılmak isteneceğini düşündüğünü ifade etti. Yüzde 46’sıysa bu konuda bir zorunluluk olmayacağını, yüzde 23’ü ise konu hakkında fikir sahibi olmadıklarını belirtti.

Sonuç olarak büyük bir uzlaşmayla araştırmaya katılan her 10 kişiden 8’i biyoteknoloji, giyilebilir teknolojiler, deri altına çip uygulamaları ve yapay zeka gibi teknolojiler konusunda hukuki düzenleme yapılması gerektiğini ifade etti. Katılımcıların yüzde 77’si beyne ve vücuda yerleştirilecek çiplerle kişisel verilerinin güvende kalabileceğine inanmadıklarını belirtti.

 

Yazımızı Nasıl Buldunuz?

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*