Fare genellikle avuç içinde tutularak hareket ettirilen ve ekrandaki imleç vasıtasıyla bilgisayar kullanımında büyük kolaylıklar sağlayan bir aygıttır. Sebebi ise bilgisayarın ilk çıktığı dönemlerdeki bilgisayarlarda işletim sistemleri grafiksel bir arayüze sahip olmadığı için veri girişleri klavyeden komut yazılarak sağlanıyordu. Bu da kullanıcı için büyük zorluklara ve zaman kaybına neden oluyordu.
Bu zorlukların farkına varan Dr. Douglas Engelbart, bilgisayarın farklı bir şekilde ve daha kolay kullanılabileceğini ispat etmek için 17 kişilik ekibiyle 1962 yılında çalışmalara başladı.
Dr. Douglas C. Engelbart Norveç asıllı Amerikalı bir mucittir. Bilgisayar-insan etkileşiminin öncülerinden olan Engelbart bilgisayar faresini icat etmesiyle bilim dünyasına adını duyurmuş, 1997 de Alan Turing adına verilen Turing ödülünü de almaya hak kazanmıştır. Takımı ile beraber hypertext, bağlantılı bilgisayarlar ve bilgisayar ara birimlerinin de ilk örneklerini geliştirmiştir.
Bilgisayar ekranında bir imleci hareket ettirerek kullanıcı ile bilgisayar arasında bir etkileşim oluşturacak bir cihaz arıyorlardı.Ellerinde bir süre sonra 3 ayrı proje fikri gelişti.
Joystick, Işın Kalemi ve Mouse…
Hangisinin daha kolay ve hızlı bir şekilde kullanılacağını ölçmek için NASA ile ortak bir deney projesine girdiler.Gönüllü kişiler üzerinde yapılan testler sonucunda en hızlı ve kolay kullanılanın mouse olduğuna karar verildi.
1963 yılına gelindiğinde Douglas, üzerinde kullanıldığı yüzeyle temas eden ahşap bir kabuk,bir adet düğme,devre kartı ve iki metal tekerleğe sahip ilk prototipi oluşturdu. Douglas ekranın X ve Y koordinatlarına göre sinyal gönderme mantığına sahip bu aygıt için 1967 yılında patent başvurusu yaptı. 1968 yılında ise dünyaya tanıtmaya karar verdi.
Stanford Araştırma Enstitiüsü’nde düzenlenen ve 90 dk. süren “Ortak Bilgisayar Konferansı” na 1000 kişilik bilgisayar uzmanı kadrosu davet edildi.
1970 yılına gelindiğinde ise Dr. Dougla Engelbart’ın patent başvurusu kabul edildi.Cihazın patentteki adı “X-Y Position Indicator for a Display System” (Görüntü Sistemi için X-Y Konum Göstergesi) idi. Ancak cihazın arkasından çıkan kablonun Dr. Dougles Engelbart’a fareyi anımsattığı için konferanslarda “Mouse” olarak tanıtmış ve adı mouse olarak piyasaya çıkmıştır.
İlk Toplu Fare (Bill English ,1972)
İlk farenin icadından 8 yıl sonra 1972’de Bill English, Dougles’ın faresini biraz daha geliştirerek ilk toplu mouse’u icat etti.Douglas’ın faresinden farklı olarak ahşabın yerini plastik,tekerleklerinin yerini ise bir top almıştı.Farenin içerisindeki top fare hareket ettikçe kenarlarına dayalı olan ince tekerlekleri çeviriyor ve imleç her yöne hareket edebiliyordu.
Bill English’in faresi kullanım kolaylığı sunduğu kişisel bilgisayarların evlere girişini hızlandırarak milyonlarca kişinin bilgisayar sahibi olmasını sağladı.
İlk Optik Mouse (Lisa Williams ve Robert Cherry ,1980)
1980 yılında ise Lisa M. Williams ve Robert S. Cherry tarafından ilk optik fare icat edildi. Toplu farenin bir süre sonra içerisindeki top tarafından kir toplaması ve daha ağır olması optik fare karşısında onu dezavantajlı hale getirmiş olsa da optik farenin yaygınlaşması maliyet ve bilgisayar bileşenlerinin yeterli olmamasından dolayı 1998 yılını bulmuş ve uzun bir süre boyunca toplu fare kullanılmaya devam edilmiştir.
Günümüzde kullanılan mouselar ise el hareketlerini mekanik, LED’li optik, laserli optik yöntemlerle algılayabiliyor. Mouse elde ettiği bilgileri bilgisayara kablo, kızılötesi, radyo dalgalar veya Bluetooth ile aktarabiliyor. Mouse’un evrimi ise optik mouse kullanımına geçildikten sonra aşağıdaki görselde görüldüğü üzere hızla gelişmiş.