İçişleri Bakanlığı, 649 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği “Covid-19 Pandemisi Döneminde Siber Suç Riskleri ve Güvenliğe Etkileri” isimli raporunu yayınladı
İçişleri Bakanlığının yaptığı araştırmaya göre, yeni tip corona virüs (Covid-19) döneminde vatandaşların en fazla maruz kaldığı siber suç türü zararlı yazılım bulaşması oldu. Bunun en önemli nedeninin, vatandaşların bireysel siber güvenlik tedbirlerini uygulamadaki zaafiyetleri olduğu belirtildi.
İç Güvenlik Stratejileri Dairesi Başkanlığı, 320’si kadın olmak üzere 649 kişinin katıldığı araştırmada, Covid-19 pandemisi sosyal izolasyonu döneminde, vatandaşların internet kullanım alışkanlıklarındaki değişimler, maruz kalınan siber suç riskler, siber tehdit algıları ve siber suç korkusunu inceledi.
Araştırmaya katılanların yüzde 90,3’ü 21-64 arası, yüzde 8,3’ü 18-20 arası ve yüzde 1,4’ü 65 ve üzeri yaştaki kişilerden oluştu.
Katılımcılardan alınan cevaplar, pandemi öncesi dönemle kıyaslanarak analiz edildi ve Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının katkılarıyla “Covid-19 Pandemisi Döneminde Siber Suç Riskleri ve Güvenliğe Etkileri” raporu hazırlandı.
Rapora göre, pandemi sosyal izolasyonu döneminde, Türkiye’de internet kullanım sıklığı yüzde 70 arttı. Bu dönemde internet kullanıcılarından yüzde 39’unun internetten yaptığı alışverişler arttı, yüzde 40’ı internet bankacılığını daha fazla kullandı.
Katılımcıların yüzde 58’inin sosyal medya kullanımında, yüzde 45’inin ise internetten film ya da dizi izleme durumunda artış oldu. Çevrim içi telekonferans araçları kullananların sayısı da bu dönemde yüzde 32 arttı.
Katılımcıların yüzde 5,1’i zararlı yazılım bulaşması mağduriyeti yaşadı
İnternetin iş, eğitim ve sosyal amaçlarla daha yoğun kullanılması, suçlular için de yeni suç imkanları yarattı. Pandemi sürecinde katılımcıların yüzde 7,1’inin, en az bir siber suçun mağduru olduğu tespit edildi.
Salgın döneminde siber ekonomik suç mağduriyeti yaşayan internet kullanıcılarının yüzde 40’ı güvenli sitelerden, yüzde 60’ı güvenli olmayan sitelerden alışveriş yaptığını belirtti.
Araştırmaya katılan kişilerden yüzde 0,8’i bilişim sistemlerine izinsiz/yetkisiz giriş (bilgisayar korsanlığı), yüzde 1,8’i kişilere karşı siber suçlar (siber taciz ve siber zorbalık), yüzde 2,3’ü siber ekonomik suçlar ve yüzde 5,1’i zararlı yazılım bulaşması mağduriyeti yaşadığını ifade etti.
Böylece zararlı yazılım bulaşması yüzde 5,1 ile pandemi döneminde en fazla maruz kalınan siber suç türü olarak kayıtlara geçti.
Raporda, vatandaşların bireysel siber güvenlik tedbirlerini uygulamadaki zaafiyetlerinin bu olumsuz sonucun ortaya çıkmasında en önemli etken olduğu belirtildi.
Araştırmaya katılanlardan yüzde 87’sinin pandemi döneminde korsan sitelerden film ya da dizi izlediğini ifade ettiği belirtilen raporda, bu davranışın, zararlı yazılım mağduriyet riskini arttırdığı kaydedildi.
Güven Damgası’ olan siteleri kullanın
Raporda, bireysel olarak alınabilecek siber güvenlik tedbirleri şöyle sıralandı:
- Tanınan ve güvenilir çevrim içi satıcıları tercih etmek,
- ‘Güven Damgası’ olan siteleri kullanmak,
- URL adresinde ‘https’ kontrolü yapmak,
- Banka ve kredi kartı bilgilerini sitelere kaydetmemek,
- Güçlü ve karmaşık şifreler kullanmak,
- Hesap özetlerini sık sık kontrol etmek,
- Bilgisayarı düzenli olarak taramak,
- Güvenli internet bağlantılarını kullanmak,
- Anti-virüs ve güvenlik duvarı gibi güvenlik yazılımlarını güncellemek,
- Kaynağı bilinmeyen e-postaları açmamak,
- Çevrim içi alışverişte sanal kart kullanmak,
- Kilit simgesini kontrol etmek.
Türkiye’de sadece 19 internet sitesinin siber ekonomik suçları önlemede etkili bir yöntem olan “Güven Damgası”na sahip olduğunun belirtildiği raporda, bu uygulamanın vatandaşlara duyurulması gerektiğinin altı çizilirken, daha fazla firmanın söz konusu damgayı kullanmaya teşvikinin önemli olduğu vurgulandı.
İlk yorum yapan olun