Teknolojinin her geçen saniyede geliştiği ve farklılaştığı bir yüzyıldayız. Geleceğimizi şekillendiren buluşlar ve kişilerle birlikte bilimin ve teknolojinin yeni yaratımını izliyoruz. Evrenin doğuşundan beri sorguluyor, anlamaya çalışıyor ve edindiğimiz bilgiler doğrultusunda yaşamlar inşa ediyoruz. Bilginin sonsuzluğuna erişmek mümkün olmasa da bilgiyi bulabilmek ve kullanabilmek mümkün. Bizi bilgiye ulaştırma yolunda oldukça önemli bir kanal yaratan ve sınırsız bilgi tünellerinde, özgür bir şekilde gezinmemizi sağlayan Larry Page de oldukça önemli ve tanınması gereken bir kişi.
Bugün dünyanın en çok kullanılan arama motoru olan Google’ın fikir babası ve algoritma yazarı Larry Page, oldukça yakın bir geçmişte üniversite de tanıştığı Sergey Brin ile Google arama motorunun ve aynı isimli şirketin kurucusu. Geçtiğimiz yıllarda Alphabet adında yeni bir teknoloji şirketi de kurmuş olan iki isim çalışmalarına devam ediyorlar. Peki Larry Page kim ve bu konuma nasıl geldi ?
Gloria ve Carl isimli çiftin çocukları olan Lawrence Page, bilinen adıyla Larry Page 1973 yılında Michiganda doğdu.
Ebeveynlerinin ikisi de bilgisayar mühendisi akademisyeni olan ve Michigan Eyalet Üniversitesi’nde eğitim veren Larry’nin evi de bu nedenle bilgisayarlar, teknoloji le ilgili birçok kaynak ve donanımla doluydu. Belki çift farkında değildi ancak yeni bir teknoloji dehası şimdiden gelişmeye başlamıştı.
Montessori eğitim modelini benimseyen okulların, çocukların kendini geliştirmesinde ve yaratıcılığı arttırmasında etkili olduğunu düşünen aile, Larry’i bir Montessori okuluna yazdırdı. Larry Page daha sonrasında kurallarla ve emirlerle çocuğu boğmayan, çocuğu motive eden ve çevrelerini sorgulamalarını sağlayan bu tür bir eğitimin daha sonrasındaki işlerini ve tutumunu geliştirdiğini kabul ediyor.
İdolü, bir başka teknoloji dehası Nikola Tesla
Yaşı 12’ye geldiğinde Larry Page, adeta teknolojinin babası olan ancak anlaşmazlıklarla ve borçlar içerisinde hayatını kaybeden Nikola Tesla’nın biyografisini okumaya başladığını, kitabın bitiminde ise oldukça etkilenmiş olduğunu söylüyor. Yalnızca dünyayı değiştirecek bir teknolojik buluş gerektiğini değil, aynı zamanda onları yayacak bir iş anlayışına sahip olması gerektiğini dile getiriyor sonradan. Larry Page daha sonrasında “Bir şeyler icat etmenin tek başına hiçbir iyi yanı olmadığını fark ettim. Onları dünyaya yayabilmeli ve insanların bunlardan bir şekilde yararlanıp etkilenmesini sağlamalısınız” açıklamalarında bulundu.
O yıllarda elektronik ile uğraşmanın yanı sıra Page saksafon da çalıyordu. Fortune ile yaptığı bir röportajda, aldığı müzik eğitiminin iş hayatına oldukça etki ettiğini belirtmişti. Page’e göre aldığı müzik eğitimi Google’ın hızlı büyümesinde büyük rol oynamıştı.
Michigan Üniversitesinde eğitim görmeye başlayan Page, bugünlerde hala ilgilenmekte olduğu ulaşımın geleceği ile ilgili çalışmalara başlamıştı. Üniversitenin güneş enerjili otomobil ekibine katılan Larry, ekibe üniversitenin kampüsleri arasında monoray benzeri bir ulaşım sistemi kurmayı önerdi. Kurucusu olduğu Google ve ana şirketi Alphabet, bugün otonom araçlar üretmek için çalışıyor.
SERGEY BRİN İLE LARRY PAGE TANIŞIYOR
Lawrence “Larry” Page, Michigan Üniversitesi’ndeki eğitimini tamamladıktan sonra doktora yapmak için Stanford’a gitti. 1995 yılında ise Larry, Google’ın bir başka fikir babası olan Sergey Brin ile tanıştı. İkili yakın arkadaş oldular ve bilgisayar bilimiyle ilgili sürekli olarak muhabbet ediyor ve fikir alışverişinde bulunuyorlardı.
Larry Page 23 yaşındayken aniden bir rüyadan uyandı ve kendine şu soruyu sordu: Bütün interneti indirebilmek mümkün mü? Daha sonra Page internet sitelerini anahtar kelimeleri ne kadar çok içerdiğine göre listelemek yerine, bağlantıları takip ederek sitenin önemine göre listeleyebileceği bir sistem üzerinde çalışmalara başladı. Sergey Brin’in de yardımını alan Larry, sonunda BackRub ismini verdikleri arama motorunu oluşturmayı başardı.
Google’ın ilk ismi: BackRub
Projenin ilk yıllarında arama motorunun ismi BackRub olarak kararlaştırılmış olsa da ikili yakın zamanda bu ismi değiştirecekti. Googol isimli matematik teriminden ilham alan ortaklar, “Dünyadaki tüm bilgiyi toplayabilme ve bunu evrensel olarak erişilebilir hale getirme” misyonlarına en uygun olan Google ismini seçtiler. 1998 yılında resmi olarak Google şirketi kuruldu.
Page ve Brin, her yıl yapılan serbest çalışma sanat festivali olan Burning Man için iki hevesli katılımcı oldular. Google ile festivaldeki yarışmaya katılan ikili, tarihin ilk Google Doodle’ını oluşturdular. Festival için Nevada’ya giden ekibin yaptığı ilk Doodle, sitenin çökmesi durumunda şirkette hasar kontrolü yapacak kimsenin bulunmadığını gösteriyordu.
Larry Page, yönetim kısmına odaklanmaktansa büyük resme odaklanarak fikir üretme kısmında çok daha iyi olduğunu belirtiyor. Bunun sebebi, Page’in insanlarla uğraşmaktan pek eğlenmiyor olması. O bir lider olarak sonuçlara odaklanıyor ve fazlasıyla iddialı fikirler üretmek için çalışıyordu.
Larry Page Google’ı kurduğunda ve CEO koltuğuna geçtiğinde, kendine yönetim için bazı kurallar belirlemişti. Bu kurallar şu şekildeydi:
- Görevini Devretme: Eğer bir şey yapılacaksa ve kendin yapabiliyorsan bu görevi başkasına devretme. Bu şekilde her şey daha hızlı bir şekilde hallolur.
- Kimseye engel olma: Eğer bir işe değer katamayacaksan başkalarına engel olma. İşi gerçekten yapan insanlar konuşurken onlara karışmak yerine kendi yapabildiğin işe odaklan.
- Bürokrat olma
- Fikirler yaştan daha önemlidir: Yeni ve iyi fikirler her zaman yaştan daha önemlidir. Birinin yaş veya mevki olarak daha küçük olması, saygıyı veya iş birliğini hak etmediği anlamına gelmez.
- Kimseyi durdurma: Yapılabilecek en kötü şey, birilerinin yaptığı bir şeyi durdurmasına neden olmaktır. Eğer birilerine “Dur” veya “Hayır” diyorsanız, onlara daha iyi bir yol göstermek zorundasınız.
Eric Schmidt ekibe katılıyor
Larry Page, kurucusu olduğu Google şirketinin CEO pozisyonunda 2001 yılına kadar görev aldı. Şirketin CEO pozisyonu için bütün adayları oldukça dikkatli bir şekilde inceleyen Brin ve Page, Eric Schmidt ile tanıştılar. Bir yazılımcı ve aynı zamanda hevesli bir girişimci olan Schmidt’in şirketin kültürüne fazlasıyla uyacağını düşünen ikili, CEO pozisyonuna Schmidt’i aldı.
İlk zamanlar Page, şirketteki CEO koltuğunu devretmesi nedeniyle pek memnun değildi ancak daha sonra şirketi yönetimi ile daha az uğraşmak onu daha rahat hissettirdi. Her gün birileriyle uğraşmak Page’e göre değildi ve Eric gibi birini bulabilmiş olmak onun için büyük bir şanstı. Aynı zamanda Eric, Google için de büyük bir şans olacaktı.
2007 yılında Larry, hala toplantılarda çok fazla zaman harcamaya devam ettiğini fark etti. Bu durumu fark etmesinden sonra asistanlarından kurtulan Larry, onunla konuşmak isteyen kişilerin fiziksel olarak onu takip etmesini resmen zorunlu kıldı. Buna rağmen Page aktif olarak Google’ın ürün ve vizyonunu geliştirmek için fazlasıyla çabalıyordu. Andy Rubin’in şirketi olan Android’i Google bünyesine katmak istedi ve şirketi satın aldı.
Larry Page 10 yıl sonra yeniden CEO koltuğuna geçiyor
Larry, 2001 yılında Eric Schmidt’e devrettiği CEO koltuğunu tam 10 yıl sonra geri aldı. Kendisi yeniden CEO olduktan sonra şirketin üst düzey yönetimini yeniden düzenlemeye başladı ve 2012 yılı bitmeden şirketin Google Plus’ı, ilk Chromebook dizüstü bilgisayarı, Google Glass’ı, yüksek hızlı internet servisi Fiber’i ve daha fazlasını üretmesini sağladı.
4 yıl boyunca CEO koltuğunda oturan Page, 2015 yılında bu pozisyonu başkasına devretti ve yine kendi kurduğu, Google’ın ana şirketi Alphabet’in CEO pozisyonuna geçmeye karar verdi. Bunun sebebi, Page’in çok daha iddialı şeyler üzerinde çalışmak ve olabildiğince fazla insanın hayatını geliştirmek istemesiydi.
Alphabet’in CEO koltuğunda oturan Larry Page, zamanının çoğunu yeni teknolojiler araştırarak, gerçekten zeki insanlarla tanışıp onlara imkan tanıyarak ve Alphabet’in bir sonraki büyük adımının ne olacağını hayal ederek geçiriyordu. Artık elinde tam da istediği gibi oldukça iddialı fikirler için çalışmaya koyulabileceğı bir fırsat vardı.
Page ve Brin, Alphabet’teki görevlerini bırakıyor
Takvim yaprakları 2019 yılının aralık ayını gösteriyorken, Google ve Alphabet’in kurucusu ve CEO’su olan ikili Larry Page ve Sergey Brin, bir mektup ile Alphabet’te kalan görevlerini bıraktıklarını açıkladılar. Mektupta “Alphabet ve Google’ın artık iki CEO ve başkana ihtiyacı olmadığını düşünüyoruz” diyen ikili, görevlerini başkasına devrettiler. Bugün Larry Page, Alphabet’te Yönetim Kurulu Başkanı olarak görevine devam ediyor.
Larry Page, tahmin edilebileceği üzere dünyanın en güçlü ve en zengin insanlarından biri. Forbes’in her yıl düzenlediği yılın milyarderleri listesinde dünyanın en zengin 10. insanı olan Larry Page’in serveti 50.8 milyar dolar. Sergey Brin ise 49,8 milyar dolar ile Larry’nin 4 sıra altında bulunuyor.
Larry Page’in üniversite yıllarında ulaşımın geleceğiyle ilgili fazlasıyla yakından ilgili olduğunu belirtmiştik. Geçtiğimiz senenin sonunda Page, bir duyuru esnasında 100 milyon dolar ayırarak Zee.Aero isimli şirkete bağış yaptığını açıkladı. Zee.Aero, ulaşımda devrim yapmak isteyen bir hava taşıtı şirketi ve aktif bir şekilde hava yolu taşıtları üzerine çalışmalar yapıyorlar. Bunun yanı sıra Larry Page, uçan araba üzerinde çalışmalar yapan bir şirket olan Kitty Hawk’ın da yatırımcısı. Kitty Hawk Corporation, Sebastian Thrun’un 2010 yılında Kalifornia da kurduğu elektrikli kişisel hava araçları üreten bir Amerikan uçak üretim firması.
Larry Page’nin atılımcı ve üretken zihni onu her zaman ileriye götürmek için adımlar atıyor ve o adım atarken bizde teknolojinin seyrini izlemekteyiz. Google’ın teknoloji çağını artan bir ivmeyle yaşadığımız şu dönemlerde hızlı,doğru ve kaliteli bilgiye ulaşmakta işimizi nasıl kolaylaştırdığı bir gerçek. Bilgiyle harmanlanmış bir gelecek için, bilginin kaynağına ulaşabilmek belki de en mühim mesele.