İçinde yaşadığımız çağın, belki de en önemli buluşları YAPAY ZEKA kavramı ile ilgili elde edilen gelişmelerden oluşuyor. Yapay zekanın, 1950 yılında yazdığı bir makale ile fikirsel temellerini atan Alan Turing’den bu yana tam olarak 70 sene geçti. Geride bıraktığımız son 10 sene içerisinde ise aklımızın almayacağı gelişmelere şahit olmaya başladık. Hazırladığımız bu içerikte ise 2020 yılında geliştirilen, sağlık alanındaki yapay zeka çalışmalarından, borsa alanındaki kullanımına kadar geniş bir yelpazede yapay zeka alanındaki son gelişmeleri ele aldık.
“Yapay zeka ya insanlığın başına gelen en iyi şey ya da en kötü şey olacak.”
Stephen Hawking
Yapay Zeka Teknolojisi: GPT-3
OpenAI şirketinin ürünü GPT-3 ismi verilen yapay zekâ teknolojisi şiir yazabiliyor, metin çevirebiliyor, diyalog kurabiliyor ve soyut soruları dahi cevaplayabiliyor. Yazılım teknolojilerinde ve tasarımda olmak üzere pek çok endüstride de kullanılabilecek. GPT-3 şu an hâlâ sınırlı sayıda kullanıcı tarafından beta olarak kullanılabiliyor. GPT-3, Elon Musk ve Sam Altman tarafından kurulan OpenAI’in üzerinde birkaç yıldır çalışma yürüttüğü bir yapay zekâ teknolojisi. Başka bir deyişle de OpenAI’ın 2015 yılında bir milyar dolardan fazla bir yatırımla toplum yararına insan düzeyinde yapay zekâ teknolojisi üretmek için ortaya çıkardığı son icadı. Peki, Generative Pre-Training Transformer 3 (GPT-3), Türkçesiyle “Üretken Ön İşlemeli Dönüştürücü 3” açılımına sahip yapay zekâ teknolojisi nerelerde ve nasıl kullanılır? GPT-3’ü en basit anlatımla doğal dil işleme sinir ağı olarak tanımlamak mümkün. Bir dil öngörücü olan ürün, beslediğiniz içeriğin ardından neyin gelmesi gerektiğini tahmin ediyor. Ya da komutlarınızı hayata geçiyor.
Yapay Zeka Tarafından Kontrol Edilen Borsa
ABD’de teknoloji şirketlerinin işlem gördüğü borsa, Nasdaq, borsada spekülatörlerin önüne geçmek için işlemleri inceleyecek bir yapay zeka geliştirecek. Bu amaçla, Londra’da kurulu yapay zeka şirketi Sybenetix’i satın alan borsa böylece yapay zeka tarafından kontrol edilen ilk borsa olacak. Borsa işlemlerini takip eden bir yapay zeka uygulamasına sahip olan Sybenetix’in ürün ve hizmetleri yine bazı büyük yatırım fonları tarafından da kullanılıyor. Nasdaq, Sybenetix’i satın almak için ödediği miktar konusunda açıklama yapmadı ancak satış fiyatının Sybenetix hissedarlarına nakit olarak ödendiğinin altı çizildi. Nasdaq, teknoloji firmalarının işlem gördüğü bir borsa olmasının yanında, yatırım şirketlerine veri ve yazılım satışından da önemli bir gelir elde ediyor. Borsada işlem yapan aracı kurumlar için sunduğu borsa takip yazılımları da büyük ilgi görüyor. Sybenetix’in satın alımı sayesinde Nasdaq’ın artık bu alanda yeni ürünler de piyasaya sürmesi bekleniyor.
Kurbağaların kök hücrelerinden üretilen Canlı Robot
Amerikalı bilim insanları, Afrika pençeli kurbağalarından aldıkları kök hücrelerle dünyanın ilk “canlı makinesini” geliştirdi. Bilim insanları, kendi kendine hareket eden, bir milimetreden daha küçük robotlar üretti. Dünyada daha önce olmayan yeni bir yaşam formu olduğu belirtilen “Xenobot” adlı robotlar, yaralarını kendileri iyileştiriyorlar ve canlı organizmalar gibi ölüyorlar. Bu robotların tıkanan damarların açılması, okyanusların mikro plastiklerden arındırılması ya da zehirli maddelerin bulunup yok edilmesi gibi alanlarda kullanılması umuluyor.
İngiliz Guardian gazetesine göre, Massachusetts Tufts Üniversitesi Allen Keşif Merkezi’nin Direktörü Michael Levin, geliştirdikleri robotlar için “Bunlar, canlı programlanabilir organizmalar” dedi. Robot bilimciler, robotların güçlü ve dayanıklı olması için genellikle metal ve plastik kullanmayı tercih ediyor. Ancak Levin ve ekibi robotlarını biyolojik dokulardan yaptı.
Araştırmalarının sonuçları bilim dergisi Proceedings of the National Academy of Sciences‘ta yayımlanan bilim insanları, robotlarını bir “evrimsel algoritmayla” geliştirdi. Program, 500-1000 arası deri ve kalp hücresiyle rastgele üç boyutlu konfigürasyonlar oluşturdu. Her tasarım sanal bir ortamda test edildi. Kalp hücreleri atmaya başladığında robotların ne kadar yol aldığı ölçüldü. En iyi performans gösteren hücrelerle yeni tasarımlar yaratıldı.
Kalp hücreleri kendiliğinden kasılıp gevşeyebildiği için minik motorlar gibi bir işlev görüyor ve robotları itiyor. Robotların ömrü bir haftayla 10 gün arasında değişiyor.
Yapay Zeka Temelli Tanı Destek Sistemi
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Yapay Zeka ve Büyük Veri Birimi ile Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi ve Mühendislik Fakültelerinin iş birliğiyle hayata geçirilen projede: Beyinde kanama, tümör ve ödem olan kişilere tanı koyabilmek için çekilen manyetik rezonans (MR) sonuçları, yapay zekayla değerlendirilerek 5 saniye içinde anormal bir durum bulunup bulunmadığı tespit edebiliyor ve ön tanı konulabiliyor.
Türk Beyin Projesi kapsamında hayata geçirilen projede, beyin tümörü olan hastaların MR’ları incelenerek yapay zeka algoritmalarının eğitilmesi ve geliştirilen bilimsel teknikler yardımıyla beyinde bulunan anormal bölgelerin tespiti ve devamında sınıflandırılması yapılabiliyor.
Algoritma geliştirilirken kişisel verilerin gizliliği ilkesine uyularak ve gerekli etik kurul izinleri alınarak, 50’si yüksek dereceli glial tümör hastası olan toplamda 100 kişiye ait 8 bin kesitte oluşan beyin MR görüntüleri normal ve anormal yapıları içeren 12 farklı etiketle tıbbi profesyoneller tarafından etiketlendi. MR tetkikinde çok uzun süre alan sonuç aşaması bu keşif ile 5 ile 10 saniye içinde tamamlanabiliyor. Yani hastanın MR çekimi bittikten hemen sonra hasta daha MR cihazından çıkmadan yapay zeka algoritması sayesinde sonuçlar radyoloğun değerlendirmesine ve karar destek sistemi içinde kullanılmasına hazır hale geliyor.
Şu an aktif çalışan sistem, beyninde herhangi bir kanama, tümör ya da ödem olan hasta gruplarını çok başarılı bir şekilde otomatik olarak tespit ediyor. Başarı oranı şu anda yaklaşık yüzde 90 olan sistemin, hata oranının azaltılmasına ve geliştirilmesine devam ediliyor.
Görme engelliler Yapay Zekâ Uygulaması Seeing AI
Yapay zekâ ve bulut teknolojilerini kullanarak görme engellilerin gündelik hayatını kolaylaştıran Seeing AI uygulamasını geliştiren Microsoft, Yapay Zekâ üzerinden görsel tanıma ve betimleme teknolojisiyle çalışıyor. Görme engellilerin sosyal uyumunu arttıran ve yaşam standartlarını arttırmayı hedefleyen yapay zeka destekli uygulama; kullanıcılarına çevrelerindeki tüm görsel öğeleri ses yoluyla algılayabilme; metin okuyabilme, alışverişlerini daha kolay bir şekilde yapabilme şansı sunuyor.
Uygulamayla; “kısa metin okuma, belge tarama, ürün-barkod tanıma, sahne ön izleme, kişi tanıma, renk algılama, ışık algılama ve mesajlaşma platformları WhatsApp ve Bip dâhil tüm sosyal medya uygulamalarındaki görselleri işleme/ okuma/ betimleme” gibi birbirinden farklı işlemler yapılabiliyor. Tüm bu işlevlerin tek bir uygulamada toplanması sayesinde görme engellilerin hayatı büyük ölçüde kolaylaştırılıyor.
Yapay zekâ üzerinden görsel tanıma ve betimleme teknolojisiyle çalışan Seeing AI uygulaması, görme engellilerin çevrelerindeki tüm görsel öğeleri ses yoluyla tanımasını sağlıyor. Kullanıcının telefonunda fotoğrafı bulunan veya uygulamaya önceden tanıtılan insanları direkt olarak algılayabilen Seeing AI; cihazın tanımadığı insanlarla ilgili olarak da yaş, cinsiyet, ırk ve duygu durumu tahminlemesi yapabiliyor.
Yapay Zekaya Sahip 3 Boyutlu Haber Sunucusu
Çin’in resmi haber ajansı Şinhua, Çinli teknoloji şirketi Sogou ile birlikte dünyanın ilk 3 boyutlu yapay zeka özelliği olan haber sunucusunu geliştirdi. Günümüzde neredeyse her alanda faaliyet gösteren yapay zeka teknolojisi haber programlarında da yeniliklere kapı açıyor. Sogou şirketi, yapay zeka destekli Mesleki Avatar teknolojisini kullanarak, 3D modelleme ile insanların gerçek hayattaki avatarlarını oluşturdu. Bu avatarlar, insan haber spikerlerini taklit ederek doğal bir şekilde haber sunma kabiliyetine sahip.
Yüz tanıma, animasyon ve transfer öğrenimi gibi yapay zeka teknolojileri sayesinde avatar insanların yüz ifadelerini, seslerini, davranışlarını hatta dudak hareketlerini taklit etmesini sağlıyor. Yapay zeka haber sunucusunun, Çin’in yıllık en büyük yasama toplantıları olan Two Sessions’ı sunması hedefleniyor. Çin’in resmi haber ajansı Şinhua, Çinli teknoloji şirketi Sogou ile geliştirdiği dünyanın ilk 3 boyutlu yapay zeka özelliği olan haber sunucusunu tanıttı.
Sogou şirketi, yapay zeka destekli Mesleki Avatar teknolojisini kullanarak, 3D modelleme ile insanların gerçek hayattaki avatarlarını oluşturdu. Bu avatarlar, insan haber spikerlerini taklit ederek doğal bir şekilde haber sunma kabiliyetine sahip. Yüz tanıma, animasyon ve transfer öğrenimi gibi yapay zeka teknolojileri sayesinde avatar insanların yüz ifadelerini, seslerini, davranışlarını hatta dudak hareketlerini taklit etmesini sağlıyor. Yapay zeka haber sunucusunun, Çin’in yıllık en büyük yasama toplantıları olan Two Sessions’ı sunması hedefleniyor.
Şinhua haber ajansı daha önce yaptığı bir açıklamada, televizyon, internet ve mobil yayıncılıkta haber üretiminde kullanılacak yapay zekayla çalışan sunucular sayesinde haber üretim maliyetlerinin düşürüleceği ve etkinliğin artacağını ifade etmişti. Sogou teknoloji şirketi, 5G teknolojisi ve hologramların gelişmesiyle birlikte insanların iletişim kurma ve bilgiye ulaşma şeklinde farklı bir boyut kazandırmayı hedefliyor.
Meme Kanseri Teşhisi Koyabilen Yapay Zeka
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 2018’de dünyada 627 bin kadın meme kanserinden yaşamını yitirmişti. Erken tanı ve tedavi ile iyileşme oranı yüksek olan Meme kanseri teşhis ve tedavisine ilişkin yenilikçi projeler geliştirilmekte. Bu bağlamda meme kanserine karşı mücadele eden bilim insanları yapay zeka sayesinde önemli bir zafer kazandı. Google Health’de ve İngiltere’de Imperial College London Üniversitesi’ndeki bir grup araştırmacı yaklaşık 29 bin kadının mamografi görüntülerini inceleyebilen yapay zeka geliştirdi. Teşhis koymada büyük bir başarıya imza atan yapay zekanın mamogramları inceleyerek çıkarttığı sonucun tek bir doktorun koyduğu teşhisten daha doğru olduğu gözlemlendi. Bununla da kalmayan algoritma mamogramları okurken, hastanın geçmişini bilmemesine rağmen iki doktorun birlikte teşhis koyması kadar daha doğru sonuçlar elde edildiği görüldü. Tek bir radyolog ile kıyaslandığında yapay zekanın hatalı pozitif teşhis (mamogramın hatalı olarak anormal görülmesi) oranının yüzde 5,7’den yüzde 1,2’ye, hatalı negatiflerinin ise (kanserin gözden kaçırılması) yüzde 9,4’ten 2,7’ye düştüğü belirtildi.
Elon Musk Neuralink Projesi
Elon Musk ve sekiz nörolog tarafından, implante edilebilir beyin-makine arayüzleri geliştirmek amacıyla 2016’da kurulmuş Amerikan nöroteknoloji şirketi. 3 yıldır alanında en başarılı bilim insanlarıyla Yapay Zeka teknolojisini kullanarak çalışmalarına devam ediyor. Şirketin son geliştirdiği cihaz ise son yılların en çok ses getiren projelerinden birisi oldu. Bu arayüz, nörolojik sorunları olan kişilerin telefonlarını ve bilgisayarlarını zihinleriyle kontrol etmelerini sağlayacak 3 binden fazla elektrot içeren minik bir kontrol çubuğundan oluşuyor. Elektrotlar, insan saç telinden daha ince ve esnek liflere bağlı. Kontrol çubuğu, bu şekilde 1000’den fazla beyin hücresinin aktivitesini izleyebiliyor.
Elon Musk, proje kapsamında Gertrude adı verilen ve beynine bozuk para büyüklüğünde bir çip takılmış olan 3 domuzdan birisini tanıttı. Gertrude adlı domuzun, harekete geçmesi biraz zaman alsa da samanları koklayıp yemeye başladığında beynindeki nörolojik aktivite bir grafikten takip edilebildi. Beynindeki işlemci kablosuz sinyaller göndererek yiyecek ararken burnunda oluşan nörolojik aktiviteyi bildirdi. Musk’a göre yaklaşık bir yıl önce kamuoyuna detayları açıklanan orijinal Neuralink aygıtı, daha da basitleştirildi ve boyutları küçültüldü. Elon Musk :
“Kafatasınıza mükemmel şekilde yerleştirilebiliyor. Saçınızın altında durabilir ve farkına bile varmazsınız.” diyerek konuyu özetledi.
Musk, beyinle makine arasında arayüz oluşturmak üzere yaptığı çalışmalarda gösterdiği ilerlemeyi de böylece açıklamış oldu. İnternet üzerinden yaptığı bir yayında Musk, “Beyninize takılan ve küçücük kabloları olan bir çeşit akıllı bileklik gibi” açıklaması yaptı. Neuralink isimli start-up şirketi, insanlar üzerinde denemelere başlamak üzere 2019 yılında başvuru yapmıştı. Musk, bu çiplerin zaman içerisinde bunama, Parkinson hastalığı ve omurilik zedelenmelerini iyileştireceğini söylüyor. Ancak uzun vadeli hedef, Musk’ın “süper insan bilişselliği” adını verdiği bir çağda, “insan ırkını yok edebilir” dediği yapay zekayla mücadele etmek.
Yapay Zekayla Pnömoni Tespiti
Türkiyede 2020 yılında Yapay Zeka alanında gerçekleştirilen bir diğer proje de; Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi tarafından hayata geçirildi. Akciğer grafisi çekilen bir hastanın Covid-19 virüsüne yakalanıp yakalanmadığını büyük bir doğruluk payıyla tespit eden bir yapay zeka uygulaması geliştiren ekip, uygulamasında yapılan ilk testlerde başarı oranının yüzde 86 olduğunu belirtti.
Proje yetkililerinden Ali Koç: Sınırlı veri ile yapılan araştırmalarımız sonucunda iyi bir başarı oranı yakalamış olup röntgen görüntüleme sistemleri kullanılarak elde edilen resimlerle Covid-19 kökenli Pnömoni (Zatürre) teşhisini yüzde 86 gibi bir oranla sınıflandırabildik” dedi. Koç, proje kapsamında sağlıklı, Covid-19 olmayan zatürre ve Covid-19’lu zatürre sınıflandırmasını da yapabildiklerini ekledi.
Koç, önümüzdeki dönem yapay zeka algoritmasının Covid-19, Sars, Mers gibi salgınların teşhisinde destek olarak hekimlerin hizmetine sunulacağını belirtti.
Yapay Zeka Kullanılarak Dünyadaki En Güçlü Antibiyotik Üretildi
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde yapılan bir çalışmada yapay zeka kullanılarak ilaca dirençli en tehlikeli bakterileri öldürebilecek güçlü bir antibiyotik keşfedildi. Keşfedilen ilaç, mevcut antibakteriyellerden farklı bir şekilde çalıştığı için türünün ilk örneği. Bilim insanları geliştirdikleri algoritmaya bakterilerle ilgili bilgileri giriyor, algoritma da bakterileri öldürmek için denenmeyen bazı antibiyotik yöntemlerini sıralıyor. Algoritmanın tüm bunları yapması birkaç saat sürüyor.
ABD’deki Massachusetts Teknoloji Enstitüsü, testler sonucunda ilacın Acinetobacter baumannii ve Enterobacteriaceae dahil olmak üzere bir dizi antibiyotiğe dirençli olan bakterileri yok ettiği ortaya çıkarıldı. Bu iki bakteri, Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘kritik’ olarak adlandırdığı patojenler arasında. Enstitünün kıdemli araştırmacısı ve aynı zamanda Merkezi ABD’de bulunan Yapay Zekanın Geliştirilmesi Derneği (AAAI)’nın, “İnsanlığın Yararı İçin Yapay Zeka Ödülü”nün ilk sahibi, Amerikalı Profesör Regina Barzilay, yapılan çalışma hakkında ‘Antibiyotik keşfi açısından bu araştırma kesinlikle bir ilk’ dedi. Araştırmada görev alan biyomühendis James Collins ise ‘Sanırım bugüne kadar keşfedilen en güçlü antibiyotiklerden biri. Çeşitli antibiyotiklere dirençli patojenlere karşı kayda değer bir aktiviteye sahip’ dedi.
Araştırmacılar, yeni bir antibiyotik geliştirmek için, öncelikle bakterileri öldüren molekül türlerini tanımlamak için ‘derin öğrenme’ algoritması geliştirdiler. Derin öğrenme algoritmasını geliştirebilmek için de öncelikle 2 bin 500 ilacın ve doğal bileşiğin atomik ve moleküler özelliklerini incelediler. Bunun yanı sıra, antibiyotiklerin koli basili bakterisinin büyümesini ne kadar iyi engelleyeceklerini ve engellemeyeceklerini yapay zeka ile programladılar. Yapay zeka ile geliştiren algoritma, iyi antibiyotikler için hangi moleküler özelliklerin yapıldığını öğrendikten sonra, bilim insanları, çeşitli hastalıkları tedavi edebilmek için 6 binden fazla içeriğin bulunduğu bir kütüphane üzerinde çalıştılar. Potansiyel antimikrobiyalleri aramak yerine, algoritma etkili görünen bileşiklere odaklandı. Bu da, bakterilerin henüz direnç göstermediği yeni yollara başvurulmasını kolaylaştırdı.
Araştırmanın baş yazarı Jonathan Strokes yapay zekanın geliştirdiği bu algoritmanın bakteri bileşiklerini değerlendirmesinin ve umut verici antibiyotik bulmasının sadece saatler sürdüğünü belirtiyor.
Yapay Zeka İle Beyin Tümörü Teşhisi
Michigan Üniversitesi’ndeki Todd Hollon ve meslektaşları tarafından geliştirilen Yapay Zeka, Uyarılmış Raman dokubilimi (SRH) adı verilen bir yöntem kullanılarak tümörlerin yüksek çözünürlüklü görüntülerini analiz edebiliyor.
Michigan Üniversitesi’ndeki Todd Hollon ve meslektaşları, teşhisleri bilinen 415 kişinin 2 milyondan fazla SRH beyin tümörü görüntüsünü oluşturdu. Her görüntü eksize edilmiş bir tümörün küçük bir bölgesini gösterdi ve en yaygın 10 tipten hangisinin beyin tümörü olduğu ile etiketlendi. Ekip elde edilen tüm bulguları, Yapay Zeka ’a algoritmasına işledi, böylece yapay zeka bu spesifik kanser türlerine bağlı doku özelliklerini tanımlayarak görüntüleri öğrendi.
Görüntüler analiz için şüpheli bir tümörün küçük bir örneğini olan biyopsilerden ya da tümörleri çıkarmak için yapılan ameliyatlardan gelmişti. Özellikle agresif tümörler tamamen çıkarılabilir ancak bu nadiren beyin kanseri için işe yarar çünkü tümörler genellikle beynin kendisine entegre bir halde bulunur. Hollon’un ekibi daha sonra nörolojik semptomları olan 278 hastanın tümörlerinin görüntülerinin teşhis için rastgele yapay zeka veya insan patologlarına atandığı bir klinik denemede Algoritmayı test etti. Yapay zekanın yaklaşık 15 saniye süren tanıları, yüzde 93,9’luk insan doğruluğuna kıyasla yüzde 94,6 oranında doğru sonuç verdi. Doğruluk, görsel tanıların laboratuvarda daha uzun testler içeren bir tanesiyle karşılaştırılmasıyla kontrol edildi. Sağlık alanında bir çok hastalık için hayati öneme sahip olan erken tanı ve düşük hata payı, kanser teşhisi içinde hastalığın önlenebilmesi ve tedavisi için hayati bir öneme sahip. Geliştirilen algoritmanın daha test aşamsına rağmen doğruluk oranının bir hayli yüksek olması, kanser teşhisinde ve tedavisinde insanlık için oldukça önemli bir yere sahip olacağının kanıtı.
İlk yorum yapan olun